ŞUBAT AYI ENFLASYONU MEMUR VE EMEKLİYE NE SÖYLÜYOR?
2025 yılı ilk 6 ayı için memur ve emeklilerinin aylıklarına yapılan artış: % 11,54.
Bunun % 5.54’ü 2024 yılının ikinci 6 altı ayından kalan enflasyon alacağı.
2025 yılı Ocak-Haziran dönemi için sadaka kabilinden verilen artış ise: % 6
2025 yılı Programında 2025 yılı için öngürülen enflasyon artışı 17.
Merkez Bankasının beklentisi ise % 24
TÜİK’e göre Ocak ayı ısmarlama enflasyonu % 5,03.
Şubat ayı enflasyonu ise % 2, 27.
Yani Ocak-Şubat dönemi kümülatif enflasyon oranı % 7,42’ye ulaştı.
Bu durumda 2025 yılının Ocak-Haziran dönemi için memur ve emeklilerine verilen % 6’lık sadaka kabilinden artış erimiş, memur ve emeklileri dönemin bitmesine 4 ay kala % 1.42 alacaklı hale gelmiş ve cepten yemeye başlamıştır.
Türk-İş Şubat ayı 4 kişilik bir ailenin açlık sınırını 23.324 TL ve yoksulluk sınırını ise 75.973 TL olarak açıkladı.
Asgari ücret 22.105,67 TL.
En düşük emekli memur (Emekli Sandığı) aylığı 16.532,30 TL.
Ortalama emekli memur aylığı ise 20.554,50 TL.
Dul ve yetimlerin emekli aylıkları ise daha vahim
Açlık ve yoksulluk sınırı arasındaki bir ücrete mahkum olan memurlar ve resmi istatistiklerde açlık sınırının altında ortalama aylığa mahkum edilen memur emeklileri çözüm bekliyor.
Bu durumda sözde yetkili sendikaların resmi olarak acilen talepte bulunmaları gerekmiyor mu?.
Öyle sosyal medya üzerinden yarım ağız sözlerle değil, resmi taleple, basına ve kamuya açık görüşme ve toplantı gerçekleştirerek.
Memur ve emeklileri bu görüşme ve toplantıların yapılmasını bekliyor, yetkili sendikaların yetkilerini nerede ve nasıl kullandıklarını görmek ve bilmek istiyor.
Adında “sendika” olması hiçbir kuruluşu sendika yapmaz. Sendikayı sendika yapan “Çalışanların hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek” için ne yaptığıdır.
Milyonlarca memur ve emeklisi bunu bekliyor.