“DEPREMİN ACISI, AĞIRLIĞI VE BURUKLUĞU ALTINDA KADINLAR GÜNÜ…”
Bağımsız Yapı-İmar-Sen Kadın Araştırmaları Merkezi (BAYİS/KAM) Başkanı Vicdan Pekder, Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, pandemi, ekonomik kriz ve ardından 11 ilimiz ile çevre illerdede çok büyük can ve mal kaybına yol açan deprem nedeniyle sorunların giderek ağırlaştığını ve çözümün zorlaştığını, depremin kadınlar üzerindeki etkileri ve yüklediği yükün ağırlığı devam ederken bugün hala kadınlara şiddetin konuşulmasından utanç duyduklarını belirterek, “Her şeye rağmen buruk da olsa Dünya Kadınlar Günü tüm kadınlarımıza kutlu olsun” dedi.
Pekder, Kadın Araştırmaları Merkezi olarak sorunlarla ilgili iki yıldan beri bir çalışma yürüttükleri çalışma kapsamında belirlenen sorunlara ilişkin çözüm önerilerinin özetini 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle açıkladı.
BAĞIMSIZ YAPI-İMAR SEN KADIN ARAŞTIRMALARI (BAYİS/K.A.M) RAPORU:
Bilindiği üzere Dünya Kadınlar Günü ya da Dünya Emekçi Kadınlar Günü her yıl 8 Mart’ta kutlanan ve Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanmış uluslararası bir gündür.
Dünya Kadınlar Günü tarihinde barındırdığı talihsiz olay nedeniyle bazı ülkelerde anma törenleri kutlanmaktadır.
Türkiye’de Dünya Kadınlar Günü 1984’ten itibaren de her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanmaya devam edilmektedir.
8 Mart ilk olarak 1975 yılında yaygınlaşmaya başladı.
ABD’nin New York eyaletinde yaşanan yangın felaketinde çalışma koşullarının iyileştirilmesini isteyen kadın işçilerin iş bırakma eyleminden sonra çıkan yangın felaketinde 120 kadın işçinin hayatını kaybetmesinin ardından Almanya, Danimarka ve ABD gibi ülkelerde bu günün kadınlara özel bir gün olarak anılması kararı alınmıştır.
Ülkelerin kararlarına tepkisiz kalamayan Birleşmiş Milletler ise 16 Aralık 1977 yılında yaptığı oylamadan sonra 8 Mart’ı Dünya Kadınlarına armağan etmiştir.
Dünya Kadınlar Gününde kadınların toplum içerisinde, siyasette, iş hayatında ve ailedeki yeri, kadın erkek eşitsizliği, eğitim, kadına şiddet konuları irdelenmekte ve sorunlara çözüm yolları aranmaktadır.
Bu çerçevede aşağıdaki sorun ve çözüm önerilerimizi paylaşmak istiyoruz:
1. Aile içerisinde kadına ve kız çocuklarının eğitimine daha fazla önem verilmesi.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk “Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin!” derken kadınlar insanlığın devamı için olmazsa olduğunu vurgulamıştır.
Kadın, en büyük dertlerin dertlisi, en büyük mutlulukların ardındaki kahramandır.
Her zaman ne istediğini bilen, erkeğinin ardında ona destek veren, çocuklarının başında koruyup kollayan yine kadınlardır.
Yeri geldiğinde anne, yeri geldiğinde içten bir arkadaş ve yeri geldiğinde değerli bir eştir.
Kadınlarımızın bir kısmı kamuda, bir kısmı özel sektörde, bir kısmı tarlada, bir kısmı da evde ev hanımı olarak çalışmaktadır. Ama ne yazık ki kadın evinin dışında nerde çalışırsa çalışsın evine geldiğinde bir ağır işçi olarak evde de çalışmaya devam etmektedir.
2. Kadınların Çalışma Hayatı
Sanayileşme ve modern hayata geçişle birlikte yüksek oranlı bir iş gücü talebi ortaya çıkmış olup kadınlarda erkeklerle birlikte çalışma hayatına başlamıştır. Bu süreçte geleneksel yaklaşımın aksine çalışma hayatında kadınların da en az erkekler kadar başarılı olduğu açıktır.
Fakat günümüzde kadınların çalışma hayatında etkin bir rol oynayabilmeleri toplumsal düzeyde yük paylaşımının yeniden değerlendirilmesi kaçınılmazdır.
Ancak bu şekilde kadınların ailesi ve kariyeri arasında tercih yapma sorunu ortadan kalkabilir, kadınlar çalışma hayatında yeteri kadar yer alabilir, daha düşük ücretlerle ve güvencesiz bir biçimde çalışma/çalıştırılma son bulabilir.
3. Kadına yönelik her türlü şiddete Sıfır Tolerans
Kadına yönelik şiddetin birçok türü var. Psikolojik, cinsel ve fiziksel… Bunun her türlüsünü reddediyoruz.
Bağımsız Yapı-İmar Sen olarak şiddet konusunda asla taviz vermeyiz ve sıfır tolerans diyoruz.
Bu konunun üstesinden hep birlikte gelebiliriz. Bu noktada özellikle kadın komisyonlarımızın desteği çok önemlidir. Bir kez daha ifade etmek isteriz ki, çalışma hayatında kadınlarımızın her daim yanındayız.
Özellikle Mobbing konusu tüm çalışanları ve özellikle kadınları çok etkileyen bir konu.
Bir türlü önlenemeyen kadına yönelik şiddet olaylarında “adli kontrol şartıyla serbest bırakılmanın’’ kişiler üzerindeki etkisinin araştırılarak hukuki düzenlemelerin yeniden yapılması gerekmektedir.
Bununla mücadelemizde de asla taviz vermeden sürdüreceğiz.
4. Siyasette Kadının Yeri
Ülkemizde kadınların karar alma mekanizmalarındaki katılım miktarı da maalesef istenilen düzeyde değildir.
Milletvekili sayısına baktığımız zaman, kontenjan uygulamasına rağmen kadın milletvekillerinin oranı %17,38’dir.
Yine birçok emek örgütünün, sendika ve konfederasyonların, sivil toplum örgütlerinin karar mekanizmalarında da kadınların oranı çok düşüktür.
Aynı sorun kamu ve özel sektör yönetim mekanizmaları için de geçerlidir.
5. Depremzede ailelere destek sağlanması
6 Şubat 2023 tarihinde saat 04:17'de Kahramanmaraş ili Pazarcık ilçesi merkezli 7.7 ve Elbistan merkezli 7.6 büyüklüğünde meydana gelen deprem ve ardından devam eden artçı depremler ve aynı bölgede meydana gelen diğer depremlerde büyük çapta can ve mal kayıpları hepimizi derinden üzmüş, yaralamış ve sarsmıştır.
Depremin Kahramanmaraş yanısıra Gaziantep, Malatya, Batman, Bingöl, Elazığ, Kilis, Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Siirt, Şırnak, Van, Muş, Bitlis, Hakkari, Adana, Osmaniye ve Hatay'da da can ve mal kaybına yol açması hepimize görev yüklemektedir.
Afetin büyüklüğü, açtığı yükün ve acının büyüklüğü; afetzede ailelerdeki kadınlar üzerindeki yükü çok ağırlaştırmıştır. Gerek resmi kurumlar gerekse sivil toplum örgütlerinin yardım ve destekleri yükün bir kısmını hafifletse de maddi ve psikolojik etkilerinin ağırlığı uzun süre devam edecektir. Bu süre içinde maddi desteklerin yanı sıra özellikle uzun süreli psikolojik destek sağlanması gerekmektedir. Çadırlardan konteynerlere ve konteynerlerden kalıcı binalara geçişin bir an önce tamamlanması aileleri ve özellikle kadınları büyük ölçüde rahatlacaktır. Bu vesile ile hayatını kaybedenlere Cenab-ı Hak’tan rahmet, yaralılara acil şifa ve başta Milletimize baş sağlığı diliyoruz.
Bağımsız Yapı-İmar Sen olarak kadınların iş ve aile hayatlarında uyumlaştırılması için hayata geçmesini istediğimiz önerilerimiz:
- Anneliğin sosyal bir görev olarak kabul edilmesi, istihdam da evlilik ve analık sebebiyle kadınlara karşı yapılan ayrımın önlenmesi, kadınlara etkin çalışma haklarının sağlanması,
- Tüm çalışanların iş güvencesinin devletin teminatı altında olması,
- Ülkemizde kadına yönelik şiddetin önlenmesi için gerekli olan tedbirlerin ivedilikle alınması,
- Tüm kamu kurumlarında personele uyum (oryantasyon) eğitimlerinde zorunlu olarak cinsiyet eşitliği eğitimlerinin verilmesi,
- Zorunlu hizmet durumları da dâhil olmak üzere eşlerin farklı şehirlerde yaşamasından doğan sorunların ortadan kaldırılması.
- Aile bütünlüğünün korunması,
- Kadın ve erkeğin toplum içindeki rolüyle ilgili kalıplaşmış kavram ve yaklaşımların eğitim kurumlarından başlayarak farkındalık eğitimi ile yeniden belirlenmesi,
- Hamilelik süresinde zararlı olduğu kanıtlanan işlerde kadınlara özel koruma sağlanması, böylelikle sağlığın ve doğurganlığın korunması,
- Kreş, hasta, engelli ve yaşlı bakım hizmetlerinin profesyonelce sunulacağı bakım ve rehabilitasyon merkezlerinin yaygınlaştırılması,
- Açılacak kreş ve bakımevlerinde bu konularda uzman olan nitelikli personelin istihdam edilmesi, kreş ve bakımevi hizmetlerinden yararlanamayan personele bu hizmetleri dışarıdan karşılayabilmesi için günün şartlarına uygun ekonomik desteğin sağlanması,
- Eğitimin her kademesinde kadınların okullaşma oranının artırılması için tüm ülke çapında ailelere ekonomik ve sosyal destek sağlanması,
- “İşin cinsiyeti olmaz, işin niteliği olur” ilkesiyle hareket edilmesi. Kadınların devletin her kademesinde özellikle karar alma mekanizmaları içinde yüksek oranda görev almasının sağlanması,
- Kadınların işyerlerinde maruz kaldığı psikolojik ve fiziki tacizin, mobbingin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması,
- Kurumlarda psikolojik rehberlik birlerinin kurulması.
- Deprem bölgesindeki il ve ilçelerde kadın ve çocukları önceleyen psikolojik destek birimlerinin kurularak psikolojik destek programlarının aralıksız devam ettirilmesi.