KOMİSYONDA BÜTÇE GÖRÜŞÜLÜRKEN VEKİLLER MEMURLAR İÇİN NE DEDİ, NE İSTEDİ?
2019 yılı Bütçe Kanunu Teklifinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmesine devam ediliyor.
Komisyon 40 üyeden oluşuyor ve Anayasa gereği 40 üyenin 25’i iktidar, 15’i muhalefet partilerine mensup.
Komisyonun 8 Kasım 2018 tarihli toplantısında Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2019 yılı bütçesi tartışıldı.
Sayın Bakan sunum yaptı, milletvekilleri görüş ve eleştirilerini dile getirdi ve yine Sayın Bakanın sorulara verdiği cevaplarla adı geçen Bakanlığın bütçesinin görüşülmesi aynı gün tamamlandı.
Başta memurlar olmak üzere çalışanların sorunlarının görüşüldüğü ve ifade edildiği veyahut ifade edilmesi gerektiği, ifade edilmesinin beklendiği Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2019 yılı bütçesine ilişkin olarak Komisyon toplantısında yapılan konuşmalardan bazı alıntıları derledik.
İktidar ve muhalefet vekilleri sorunlarımızla ne kadar ilgili ve sorunlarımızdan ne kadar haberdar?
Konuşmalardan seçmeleri aşağıda sunuyoruz.
AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI SAYIN ZEHRA ZÜMRÜT SELÇUK’UN KOMİSYONA SUNUMUNDAN:
İfade etmek isterim ki 2002 yılından bu yana kamuda istihdam alanında da yaklaşık 10 kat artış sağladık. 2002 yılında kamu kurumlarında 5.777 engelli memur istihdam edilirken 2018 yılı Ekim sonu itibarıyla engelli memur sayımız 53.964 kişiye ulaştı.
….
Ülkemizde memur ve işçi sendikalaşma oranına birlikte baktığımızda; çalışanların toplamda sendikalaşma oranının yaklaşık yüzde 21. Bu oran, 2014 yılında yüzde 16,7 olarak ilan edilen OECD ortalamasının üstünde.
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’na göre 2017 yılı Temmuz dönemi kamu görevlilerinde sendikalaşma oranı yüzde 69,28 iken 2018 yılında bu oran yüzde 67,65’e indi.
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’na göre de yine 2018 yılı Ocak ayında işçilerde sendikalaşma oranı yüzde 12,38 iken Temmuz ayında yüzde 12,76 olarak gerçekleşmişti.
…
2002 yılındaki asgari emekli aylıkları 2018 Temmuz ayı seviyeleriyle karşılaştırıldığında SSK işçi emekli aylıklarında yüzde 75, tarım emekli aylıklarında yüzde 104, BAĞ-KUR esnaf emekli aylıklarında yüzde 188, BAĞKUR tarım emekli aylıklarında yüzde 412, memur emekli aylıklarında yüzde 48 oranında reel artış gerçekleştirdik.
…
Memurlarımızın otuz yıl üstü hizmetleri için ikramiye ödenmesini sağladık. 2017 yılında 252 bin 476 kişiye 1,1 milyar, 2018 yılında ise 25.090 kişiye 188 milyon lira ödeme yaptık.
…
Değerli milletvekillerimiz, geçmiş yıllarda olduğu gibi 2019 yılında da kamuda başta eğitim, sağlık ve güvenlik olmak üzere her alanda ihtiyaç duyulan nitelikli personel istihdamını karşılıyoruz. İktidarımız döneminde nitelikli personel istihdamına daha fazla önem verdik. Bu bakış açımızla; öğretmen sayısında yüzde 78, hemşire sayısında yüzde 303, doktor sayısında yüzde 157, kariyer meslek mensubu sayısında yüzde 352 oranında artış sağladık. Personel alım ilanlarının hızlı, kolay ve tek elden ulaşılabilir olmasını sağlamak üzere kamu kurum ve kuruluşları Devlet Personel Başkanlığının e-uygulama sistemi üzerinden ilan metinlerini ulaştırmakta ve ilanlar memur, sözleşmeli personel, işçi, engelli, akademik personel gibi kategoriler itibarıyla yayımlanmaktadır.
…
Bildiğiniz üzere, 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliğiyle işçilerimizde olduğu gibi memurlarımızın da mali ve sosyal haklarının t oplu sözleşmeyle belirlenmesini sağladık.
…
İktidarımız döneminde nitelikli personel istihdamına daha fazla önem verdik. Bu bakış açımızla; öğretmen sayısında yüzde 78, hemşire sayısında yüzde 303, doktor sayısında yüzde 157, kariyer meslek mensubu sayısında yüzde 352 oranında artış sağladık. Personel alım ilanlarının hızlı, kolay ve tek elden ulaşılabilir olmasını sağlamak üzere kamu kurum ve kuruluşları Devlet Personel Başkanlığının e-uygulama sistemi üzerinden ilan metinlerini ulaştırmakta ve ilanlar memur, sözleşmeli personel, işçi, engelli, akademik personel gibi kategoriler itibarıyla yayımlanmaktadır.
SAYIN EMİNE GÜLZAR EMECAN’IN KONUŞMASINDAN:
Bir üzücü şey de sendikalılaşmayı çok artırdığınızı programınızı sunarken söylediniz ancak ölenlerin yüzde 1,69’u sendikalı işçi ve maalesef yüzde 98’i sendikasız işçidir.
SAYIN MUSTAFA KALAYCI’NIN KONUŞMASINDAN:
Emeklilerden en fazla aldığımız şikâyet, aylıklarının düşüklüğü ve emekli aylıkları arasındaki eşitsizliktir. İşçi, memur ve esnaf emeklileri arasında nimet-külfet dengesizliği ve emekli aylıklarındaki adaletsizlikler artarak devam etmektedir.
…
Türkiye Büyük Millet Meclisinde önceki yıl kasım ayında kabul edilen 7061 sayılı Kanun’la, gazilerimizin "hizmetli” unvanlı kadro ve pozisyonlar yerine "memur” unvanlı kadro ve pozisyonlara atanmaları düzenlenmişti. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, gazilerimizle ilgili yapılan bu düzenlemeyi desteklemekle birlikte şehit ve gazi yakınlarının da memur unvanlı kadro ve pozisyonlara atanmaları görüşünde olduğumuzu ifade etmiştik. Bu itibarla hizmetli unvanlı kadrolarda şehit ve gazi yakınlarımızın kadro ve pozisyon unvanlarının başka bir işleme gerek kalmaksızın “memur” olarak değiştirilmesine yönelik düzenleme yapılmalıdır. Bir genelge çıkarılmıştır ama bu konuda çıkarılan genelge, Sayın Bakanım, uygulamada pek bir şey değiştirmedi. Aslında, kamu kurum ve kuruluşlarında çeşitli unvanlarda görev yapan ve sayıları yaklaşık 110 bin civarında olan yardımcı hizmetler sınıfı personeli bulundukları hizmet sınıfından kaynaklı mağduriyet yaşamakta ve hizmet sınıflarını değiştirmek suretiyle bu mağduriyetlerinin giderilmesini beklemektedir. Yardımcı hizmetler sınıfının tümden kaldırılması ve bu sınıfta çeşitli unvanlarda görev yapan personelin kurumlarında genel idare hizmetleri sınıfına dâhil memur unvanlı kadrolara alınması suretiyle bu hizmet sınıfının varlığından kaynaklı sorunlar da ortadan kalkmış olacaktır.
…
Bir başka konu, biz, gazilerimizin zorunlu atamalarını genel idareden kadrolara çevirdik yardımcı hizmetlerden. Yine yetiştirme yurtlarında yetişenleri de genel idare hizmetlerinden kadrolara atamalarını sağladık. Şehit yakınlarımız için de biz aynı şeyi önerdik ama bu meselenin kökten bir çözüme kavuşturulması lazım. Türkiye’de geçmişte kamunun hizmet satın alma yoluyla personel çalıştırmaya yani taşeron çalıştırmaya başladığı dönemden itibaren esasen yardımcı hizmetli personelin fonksiyonu kamuda azalmıştır. Bugün 110 bin civarında yardımcı hizmetli personel vardır. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak bunların tamamının genel idari hizmetler sınıfına geçirilmesini öneriyoruz.
…
Kamu Personeli Danışma Kurulunda hayata geçirilmesi için görüş birliğine varılan konular hızla gündeme alınmalıdır. Kamu görevlilerinden bir derece hakkından daha önce yararlanamamış olanlara, mevcut eşitsizliğin giderilmesi amacıyla bir derece verilmesi için gerekli düzenleme yapılmalıdır.
Aslında geçici işlerin ifası için istisnai hâllere münhasır olması gereken uygulamalar, asıl istihdam şeklinin önüne geçmiştir. Defalarca kadro kanunları çıkarılarak sözleşmeli, geçici ve vekil çalışanlar kadrolara alınmış ancak tekrar sözleşmeli, geçici ve vekil alınmasına devam edilmiştir. Kamuda aynı yerlerde ve hizmetlerde aynı işi yapmalarına rağmen, statülerinin farklı olması nedeniyle çalışanlar arasında idari, mali ve sosyal haklar yönünden birçok farklılık bulunmaktadır. Bu tür uygulamalar sonucunda, kamuda görevleri ve nitelikleri aynı olmasına rağmen farklı statülere sahip çalışanlar arasında ücret adaletine ve sosyal eşitliğe ulaşmak imkânsız hâle gelmektedir. Bu durum, Anayasa’yla güvence altına alınan “eşitlik” ve “adalet” ilkelerine aykırı olduğu gibi, çalışanların motivasyonunu ve çalışma barışını da olumsuz etkilemektedir.
SAYIN GÖKAN ZEYBEK’İN KONUŞMASINDAN:
Memur ve emeklilere, son on altı yıl içinde ücret artışlarını enflasyondan arındırılmış olarak verdiğiniz rakamlarda yüzde 5 0 ile yüzde 90 arasında artış olduğunu söylüyorsunuz. Ancak ekonomiyi yöneten diğer bakanlar da on altı yıllık dönem içinde ekonominin 3 kat büyüdüğünü söylüyor. Eğer ekonomi 3 kat büyüdüyse o zaman, memurlar, emekliler ve çalışanlar neden ekonomideki, gayrisafi millî hasıladaki artıştan hak ettikleri karşılığı alamıyorlar? Emekli işçi ve memurların bugün almış oldukları ücretlerin sendikaların açıklamış olduğu açlık sınırının altında olduğunun yönetim olarak farkında mısınız?
Öğretmen, memur açığının en fazla olduğu il İstanbul ve büyük şehirler. Kiralar, gıda ve zorunlu tüketim harcamaları yüzünden büyük şehirlerde çalışan kamu görevlileriyle ilgili sosyal desteklerde bulunmak çalışma planınız içinde var mıdır?
SAYIN İSMAİL FARUK AKSU’NUN KONUŞMASINDAN:
Sayın Bakan, yapılan çok iş var, çok rakam var sunumunu zda. Önemli işler yaptığınız için de tebrik ediyorum sizi ancak sunumun sonunda aklımızda kalacak şekilde Bakanlığınızın kadın, çocuk, işçi, memur, emekli, engelli, çalışma hayatı, sosyal güvenlik ve işsizler için hedeflerinin ve vizyonunun ne olduğu tam olarak açıkçası anlaşılamadı.
Bakanlığınızın bir çok kurumsal fonksiyonu içinde barındıran bir yapıya sahip olduğu açık. Kadın var, çocuk var, aile var, şehit yakınları var, gaziler var, sosyal koruma, sosyal güvenlik, kamu çalışanları, kamu yönetimi, işçi, işveren ve sendikalar var.
…
Sunumunuzda çok fazla değinmediğiniz bir başka konu var Sayın Bakanım. O da sizin Bakanlığınızın bir bölümü de kamu yönetimiyle ilgili olan bir bölüm. Bağlı kuruluşunuz var Devlet Personel Başkanlığı. Öğretmenlerin sözleşmeli, ücretli çalışanları var. Yine toplumun veya kamunun çeşitli alanlarında çalışan farklı statülerde personel var, bir istihdam ve statü karmaşası var. Anayasa’mızın 128’inci maddesinde der ki: “Devletin asli ve sürekli hizmetleri memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle yürü tülür.” O hâlde, eğer, eğitim hizmeti, sağlık hizmeti veya benzer diğer hizmetler devletin asli ve sürekli hizmetleri ise bunların mutlaka memurlar eliyle yürütülmesi gerekir. Geçmiş dönemlerde bunlar gerekçe yapılarak geçici işçiler, Sözleşmeli çalışanlar, ücretliler memur kadrolarına geçirildi ancak gerekçesinde bunların Anayasa’ya aykırı bir durum olduğu ifade edilerek bu düzenlemeler yapıldığı hâl de daha sonra bunlar tekrar edildi. Bu konuda mutlaka bir netlik ortaya konulması lazım Anayasa çerçevesinde.
Bir başka konu, biz, gazilerimizin zorunlu atamalarını genel idareden kadrolara çevirdik yardımcı hizmetlerden. Yine yetiştirme yurtlarında yetişenleri de genel idare hizmetlerinden kadrolara atamalarını sağladık. Şehit yakınlarımız için de biz aynı şeyi önerdik ama bu meselenin kökten bir çözüme kavuşturulması lazım. Türkiye’de geçmişte kamunun hizmet satın alma yoluyla personel çalıştırmaya yani taşeron çalıştırmaya başladığı dönemden itibaren esasen yardımcı hizmetli personelin fonksiyonu kamuda azalmıştır. Bugün 110 bin civarında yardımcı hizmetli personel vardır. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak bunların tamamının genel idari hizmetler sınıfına geçirilmesini öneriyoruz.
SAYIN SAMI ÇAKIR’IN KONUŞMASINDAN:
Yine, İş Kanunu, sosyal güvenlik reformu, genel sağlık sigortası, istihdam paketleri, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası, memurlara toplu sözleşme hakkıyla ilgili düzenleme, intibak düzenlemesi, maden çalışanlarıyla ilgili düzenlemeler çalışma hayatına verilen önemi göstermektedir.
SAYIN KAMİL OKYAY SINDIR’IN KONUŞMASINDAN:
Burada temel mesele, krizin varlığı yokluğu gibi anlamsız bir tartışmaya girmek değil, bu krizin faturasının kime ödetileceği. Görünen o ki bu krizin faturası işçiye, memura, emekliye, işsize, çiftçiye, esnafa ve yoksula ödettirilecek.
…
“Taşerondan kadroya geçirdik.” meselesi bir aldatmacadır. Taşerondan kadroya falan geçmedi bu insanlar, sadece bir şirketten bir şirkete geçti, sadece kamu kaynaklı bir şirkete geçti. Tüzel kişiliğe bir şirketten kamu kaynaklı bir şirkete geçti. Ki ikisi arasında “asıl işveren” meselesi de belki çözülmüş oldu, sürekli mahkemelerde hak taleplerinde bulunuyordu çalışanlar, asıl işverenin kamu olduğunu ifade ederek. Dolayısıyla burada, gerçek bir kadrolaşma, gerçekten kadroya, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu veya İş Kanunu hükümlerine göre bir işçi kadrosu, bir memur kadrosu gibi kadronun içerisine alınması temelde T B M M Tutanak Hizmetleri Başkanlığı İncelenmemiş Tutanaktır Komisyon : Bütçe Tarih :8/11/2018 Saat : Kayıt: Bütçe Stenograf : Uzman : ……… Sayfa: 153 talebimizdir.
SAYIN ABDURRAHMAN TUTDERE’NİN KONUŞMASINDAN:
Sayın Bakanım, özellikle şu anda Bakanlığınıza bağlı kurum ve kuruluşlarda ek ders ücreti karşılığında görev yapan 3 binden fazla öğretmen, sosyal çalışmacı, psikolog, sosyolog, hemşire ve benzeri meslek mensubu bulunmaktadır. Anayasa'mızın 55’inci maddesiyle çalışma hakları güvence altına alınmış bu şahısların uygulamada ek ders ücretleri karşılıkları resmî tatillerde ücretleri ödenmemekte, hastalanıp rapor aldıklarında sigorta primleri yatırılmamaktadır. Ayrıca çalışma statülerindeki belirsizlikler yüzünden yasanın kendilerine tanımış olduğu yıllık izin, analık izni, evlilik izni, süt izni ve benzeri özlük haklarından da bu arkadaşlarımız faydalanamamaktadır.
…
…özlük haklarının diğer kurumlara ve kimi meslek gruplarına göre düşük kalması, ağır iş yükü ve çalışılan alana özgü güçlükler nedeniyle, tecrübeli meslek personeli fırsat buldukça, daha doğrusu torpil buldukça farklı alanlara geçmeye yönelmektedir. Bu durum , kurumlarda eğitimler almış ve deneyim kazanmış meslek personelinin kaybına neden olarak hizmetlerin aksamasına ve iş verimliliğinin düşmesine de yol açmaktadır. Bu saydığım meslek grupları sizlerden 3600 ek gösterge beklemektedirler, bunların da böyle bir talepleri vardır.
SAYIN İBRAHİM AYDIN’IN KONUŞMASINDAN:
Geçmişimizin mimarları emeklilerimizin şartlarını iyileştirmek için on altı yıllık süreçte asgari emekli aylık seviyelerinde çok önemli artışlara imza attık. Emekli memurlarımızın otuz yıl üstü hizmetleri için ikramiye ödenmesini sağladık.
SAYIN MERAL DANIŞ BEŞTAŞ’IN KONUŞMASINDAN:
Bir kere, kadın çalışanlar kayyumlar tarafından işten çıkarıldı, ihraç, kurumların kapısına kilit vurma ve yönetimlerine kadınlar yerine erkek memurlar atandı. Kadın merkezleri ve kadın politikaları müdürlükleri feshedildi.
SAYIN BURCU KÖKSAL’IN KONUŞMASINDAN:
Bütün şehit yakınlarının, gazilerin, gazi yakınlarının direkt memur kadrosuyla atanması gerektiğini söylüyoruz ve yıllardır bu talebimizi yineliyoruz.
Yine, er, erbaş konumunda olan şehit anne, babaları bugün 1.050 lira aylık alıyor. Eğer başka bir geliri yoksa bu insanlar geçim sıkıntısı çekiyorlar. Ama öte yandan, 15 Temmuz şehidinin annesi 3.500 liranın üzerinde bir maaş alıyor. Sayın Bakan, bu ayrım niye? Koskoca bütçede şehit anne ve babalarına birinci dereceden devlet memurunun maaşını veremiyorsak yazıklar olsun diyorum ben.
SAYIN ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU’NUN KONUŞMASINDAN:
İhraç engelli memurlara sosyal yardımlar bağlanmış mıdır? İhraç engelli memurlara sosyal yardımlar bağlanmış mıdır? Engelli ihraç memurlarla ilgili Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının çalışmaları nelerdir?
SAYIN SALİH CORA’NIN KONUŞMASINDAN:
Sayın Bakanım, öncelikle, şunu ifade etmek istiyorum: Hükûmetimiz engellilerle alakalı, toplumumuzun dezavantajlı gruplarıyla alakalı çok önemli yasal düzenlemeler gerçekleştirmiştir. Engelli memur istihdamında 10 kat artış sağlanmış, bizden önce 5.777 engelli memur istihdam edilirken şu an 53.964 kişiye ulaşılmıştır. Ayrıca, 513 bin engelli vatandaşımız da evde bakım hizmetinden yararlanmıştır. Daha da önemlisi, engelli vatandaşlarımıza pozitif ayrımcılık sergileyen, onların hak ve hukukunu yasal güvence altına alan 5378 sayılı Engelliler Hakkında Yasa çıkarıldı. Engellilerde her geçen yeni talepler, yeni ihtiyaçlar olmaktadır. Özellikle ortopedik engelli vatandaşlarımızın akülü araba ihtiyaçları bulunmaktadır, bunları dernekler, vakıflar aracılığıyla karşılamaktadırlar. Bizim bu konuda özellikle talebimiz, sağlık şartlarının müsaade ettiği koşullarda, bu ortopedik engelli vatandaşlarımızın akülü araba ihtiyaçlarının herhangi bir şarta bağlanmaksızın sosyal yardımlar kapsamına dâhil edilerek bu vatandaşlarımızın ihtiyaçlarının giderilmesidir.
SAYIN GARO PAYLAN’IN KONUŞMASINDAN:
İşçinin, emekçinin yanında duran bakan olarak sizi görmek istiyoruz ama maalesef sizin de sendikalarla yani sarı sendika olmayan sendikalarla herhangi bir toplantı yaptığınızı ne gördük ne duyduk.
AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI SAYIN ZEHRA ZÜMRÜT SELÇUK’UN MİLLETVEKİLLERİNİN SORULARINA VERDİĞİ CEVAP KONUŞMASINDAN:
Engelli ve yaşlı hizmetleri konusuna gelirsek… “Engelli istihdamı çok düşük, artırma için çalışmalarınız olacak mı?” diye sormuş Mustafa Kalaycı ve Süleyman Bülbül vekillerimiz. Engellilerin işçi statüsündeki takibi, bildiğiz gibi, İŞKUR kurumumuz tarafından; memur statüsündeki takibiyse Devlet Personel Başkanlığımız tarafından gerçekleşiyor. Engelli memurlarımızla ilgili Devlet Personel Başkanlığı verilerimize göre, 2018 Eylül ayı sonu itibarıyla kamudaki memur statüsündeki engelli sayımız 53.964 yani yaklaşık 54 bin, bu sayı 2002’de 5.777’ydi yani yaklaşık 9 kat bir artış yaşanmış. Atama süreçle ri devam eden engelli memurlarımızın da kayıtlara girmesi hâlinde engelli memur kontenjan açığı da 8.667 olacak ve Aralık 2018 itibarıyla da kamuda 2.500 engellimize istihdam için çalışmalarımıza devam ediyoruz.
…
Engelli bireylere eğitimde, sağlıkta ve istihdamda fırsat eşitliği sağlanması için önemli adımlar attık. Bu adımlardan birisi olan, destekli istihdam yönteminin uygulama modeli olan iş koçluğu sistemi esas alınarak yürütülen İşe Katıl, Hayata Atıl Projesi ile de engelli bireylerin sürdürülebilir istihdamlarını sağladık. Böylece “Her birey çalışma hayatında yer alabilir.” anlayışı ile kamu sektörü ve özel sektöre örnek bir proje gerçekleştirdik. Memuriyet ve özel sektörde istihdamın tek alternatif olmadığından hareketle, girişimcilik desteklerimizle kendi işini kuran engelli sayısının artırılmasını amaçlıyoruz.