TBMM SAĞLIK İLE İLGİLİ KANUN TEKLİFİNDE AYRIMCILIK VE DİĞER SINIFLARA DÜŞMANLIK
- TABİP, DİŞ TABİBİ VE UZMAN TABİPLERİN EMEKLİLİK AYLIKLARINA GÖSTERMELİK ARTIŞ, DİĞER SAĞLIK ÇALIŞANLARINA AYRIMCILIK,
- TEKNİK HİZMETLER, GENEL İDARİ HİZMETLER VE YARDIMCI HİZMETLER SINIFINA DÜŞMANLIK
- VE SÖZDE SENDİKALAR ORTADA YOK.
- BU AYRIMCILIĞIN BİR ANLAMI VAR MI?
- VİCDANLARA SIĞIYOR MU?
26/7/2018 tarih ve 7146 sayılı Kanunla 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa eklenen bir madde ile “…aylıklarıyla birlikte makam tazminatı ödenmesine hak kazanamamış olan tabip ve diş tabiplerinden ilgili mevzuatına göre uzman olanlara (17.000) gösterge rakamının, uzman olmayanlara (13.000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda her ay emekli aylıklarıyla birlikte ilave ödeme yapılır.” maddesi eklenmiş, SGK kesintisi olmadan emekli aylıklarına yapılacak ilave ödeme kanunlaşmıştı.
Bu değişikliğin yapıldığı tarihteki katsayılara göre;
Tabip ve diş tabibi emeklilerinin aylıklarına 13 000 X 0,117940 = 1.533,22 TL, uzman tabiplerinin emeklilik aylıklarına ise 17 000 X 0,117940= 2.004,98 TL artış yapılmıştı.
TBMM Genel Kurulunda görüşülecek olan Kanun Teklifi ile 13 000 gösterge rakamı 20 000’e, 17 000 gösterge rakamı da 26 000’ e yükseltilecek.
Buna göre söz konusu artış (Haziran ayında geçerli katsayıya göre) Tabip ve diş tabibi emeklileri için 20 000 x 0.234445=4.708,90 TL’ye, uzman tabipler emeklileri için 26 000 x 0.234445 = 6.121,57 TL’ye yükseltilmiş olacak.
Teklif yasalaştıktan sonra tabip ve diş tabiplerinin emekli aylıkları 1,648,90 TL, Uzman tabiplerin emekli aylıkları ise 2.119,00 TL artmış olacak.
Sonuç olarak 30 yıllık hizmeti olan tabip ve diş tabiplerinin emeklilik aylıkları 9.900 TL’den 11.500 TL’ye, uzman tabiplerin emeklilik aylıkları ise 10.900 TL’den 13.000 TL’ye yükseltilmiş olacak.
Memurların aylıklarına veya emeklilik aylıklarına yapılacak her artış elbette bizi sevindirir.
İTİRAZLARIMIZ
Ancak itiraz ettiğimiz hususlar var;
1- Bu Kanun Teklifi yıldırım hızıyla geçiyor: TBMM’ye sunulduğu tarih: 7/6/2022.
Tali Komisyon olan Sağlık Komisyonunda görüşüldüğü tarih: 8/6/2022, esas komisyon olan Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşüldüğü tarih ise 10/6/2022.
Ve şimdi TBMM Genel Kurulunda görüşülüyor.
Mayıs ayında Meclise sevk edileceği açıklanan 3 600 ile ilgili ilgililerin ve sarı sendikaların boş konuşmalarından öte ortada bir şey yok .
Bu ayrımcılığın bir anlamı var mı?
Vicdanlara sığar mı?
2- Bu Kanunun bazı maddeleri yayımlandığı tarihte, bazı maddeleri takip eden ayın birinde, bazı maddeleri ise takip eden ayın onbeşinde yürürlüğe girecek.
Şubat ayında öğretmenlere verilen 3600 ek gösterge ve eğer verilen sözler tutulursa 3600 ve ona bağlı anlamsız 600 ek gösterge artışları 15 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe girecek.
Bu ayrımcılığın bir anlamı var mı?
Vicdanlara sığar mı?
3- Diğer çalışanlar bir yana sağlıkta çalışanlar arasında kademeli bile olsa benzer uygulamanın yapılması gerekmez mi? Sağlık hizmetleri doktoru, hemşiresi, eczacısı ve diğer sağlık çalışanları ile bir bütün değil midir? Benzer iyileştirmenin hekimlerin dışında kalan sağlık çalışanlarına da yapılması gerekmez mi?
Sağlık çalışanları arasında bu ayrımcılığın bir anlamı var mı?
Vicdanlara sığar mı?
4- 3600 ek gösterge konusunda olduğu gibi burada da sosyal taraflar dışlanmış pas geçilmiştir. Ön çalışmalardan itibaren her aşamada ilgili sendikalar ve meslek örgütleri ile birlikte çalışılması gerekmez mi?
Sosyal diyalog kurumlarının çalıştırılmaması, pas geçilmesi demokrasi anlayışına sığar mı?
Sözde yetkili ama etkisiz konfederasyonun da, KPDK toplantılarına katılan konfederasyonların da haberi bile yok.
5- 3600 ek gösterge konusunda yapılan ayrımcılık burada da devam ettiriliyor.
3600 ek gösterge ile ilgili söylediklerimizi bir kez daha hatırlatmak istiyoruz:
En düşük memur aylığı “YOKSULLUK SINIRI”ndan başlamalıdır.
Bu miktarın üzerinde her memurun omuzlarına yüklenen teknik, ekonomik, hukuki ve mali sorumluluk ile eğitim düzeyi ve diğer özellikler dikkate alınarak ve aylık bağlama oranlarını buna göre düzenleyerek yeni bir maaş yelpazesi oluşturulmalıdır.
Bu çalışmalar tüm sosyal tarafların tamamının katılımı ile kamuoyuna açık ve şeffaf bir şekilde yapılmalıdır.
TEKNİK HİZMETLER, GENEL İDARİ HİZMETLER VE YARDIMCI HİZMETLER SINIFINA DÜŞMANLIK NİYE?
6- 3600 ek gösterge sorununda da gördük ki;
- Açıkça teknik hizmetler sınıfına düşmanlık yapılıyor, itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor.
- Genel İdari hizmetler sınıfına düşmanlık yapılıyor, itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor.
- Yardımcı hizmetler sınıfına düşmanlık yapılıyor, itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor.
- Hiyerarşik yapı tamamıyla bozuluyor; şefler, şube müdürleri, daire başkanları vd. itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor.
7- Ve tüm bunlara YETKİLİ ama ETKİSİZ yandaş sendikalar, arka bahçe sendikaları onay veriyor.
EMEĞİMİZE, EKMEĞİMİZE VE GELECECEĞİMİZE UZANAN ELLER KIRILMALI
8- Açıkça ilan ediyoruz:
Memurlar bu ayrımcılığı hak etmiyor, kabul etmiyor.
Geçmişte de bazı kesimlere yaranmak için cübbeli-cübbesiz, postallı-postalsız ayrımları yapılmıştı. Şimdi yapılanın da bundan farkı yok.
Bu ayrımcılık vicdanları rahatsız ediyor, Anayasada belirtilen Sosyal Devlet ilkesine ters düşüyor.
Tüm kamu görevlilerine bir kez daha hatırlatıyoruz:
Ekmeğine, emeğine ve geleceğine el uzatan sarı, yandaş ve arka bahçe sendikalarını terk etmenin zamanı gelmedi mi?
