BASK’TAN MEMURLARA ÇAĞRI:
SARI SENDİKALARI TERK EDİN, BAĞIMSIZ YAPI İMAR SEN’DE BULUŞALIM!
BASK ve Bağımsız Yapı İmar Sen genel başkanı Bayram ZENGİN, belediyelerde sendikalardan istifalar konusunda yaşanan tartışmalar nedeniyle aşağıdaki basın açıklamasını yaptı:
“Yerel seçimlerin ardından bazı sendikalardan istifalar nedeniyle başlatılan “çıkar kaybı” kökenli tartışmalar, aslında “kayıkçı kavgası”ndan ibaret olup, Türkiye’de sendikacılığın hangi noktaya geldiğini göstermesi bakımından ibret vericidir.
Sendikanın tanımı açıktır: “Üyelerinin ortak ekonomik, sosyal, kültürel ve mesleki hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek”. Nokta.
“Arka bahçe sendikacılığı”, “yan kuruluş sendikacılığı”, “ideolojik sendikacılık” diye nitelendirdiğimiz siyasi parti güdümlü sendikacılıkta, genel veya yerel iktidar değişikliklerine bağlı üye kaybı veya üye kazanımı hareketleri Türk sendikacılığı açısından kara bir lekedir.
Bir arka bahçeden kaçan veya uzaklaşanları, başka bir arka bahçede toplamaya çalışmak beyhude bir emektir.
“Adamlık”, kimden ve nereden gelirse gelsin her türlü baskıyı, kapıkulu olmayı reddetmektir.
Boyu kadar bıyığı olup, toplu iğnenin ucu kadar yüreği olmayanların bu mecrada söyleyecek sözü yoktur.
Çalışanların sendika tercihlerini özgür iradeleri ile kullanamadıkları, idari baskılarla üye oldukları veya istifa ettikleri/ettirildikleri bilinmektedir. İdari baskıyla gelen üyeler, baskı kalkınca veya başka bir baskı olunca gider.
Benzer şekilde özellikle memurların emek mücadelesi yerine siyasi mücadele amacıyla kimi sendikalara üye oldukları da bilinmektedir.
Son iki yılda bazı sendikaların genel kurullarına yapılan ve şiddet boyuna varan müdahalelere, şubeleri kayyuma devrederek delege seçimini önlemelere, üyeler üzerindeki tehditlere, görevde yükselme ve mülakat sınavlarındaki açık müdahalelere karşı sesini yükseltmeyenlerin, sendikacılıktan dem vurmaları gülünç ve alçaltıcıdır.
Yine; son iki ayda, sendika ve konfederasyonların faaliyetlerini takip edenler, örgütlü gücün yandaşlık adına nasıl istismar edildiğini, nasıl peşkeş çekildiğini görmüşlerdir.
Öyle ki, seçim öncesinde iktidardan bir şeyler alınmasını önlemek için Kamu Personeli Danışma Kurulunun toplanması bile sendikalarca talep edilmemiş, doğrudan engelleme yapılmıştır.
Tüm bu davranışların ortak adı “sarı sendikacılık”tır.
Siyasi parti koridorlarında ve kulvarlarında veya makamlarda elpençe divan durup, ”Emredersiniz!” diyen sarı sendikacılar, haktan, hukuktan, sendikacılıktan, sendikal mücadeleden dem vurmamalıdır.
HER ŞEYİ GÖRÜYOR VE BİLİYORUZ.
Memurların sırtında şaklayan kırbacın hangi kâhyaların elinde olduğunu biliyoruz.
Adındaki “sendika” ekinin herhangi bir kuruluşu “sendika” yapmaya yetmeyeceğini biliyoruz.
O sendikaların iyi niyetli üyelerin çabalarının “kahyalar”ı değiştirmeye yetmediğini ve yetmeyeceğini de biliyoruz.
Yandaş sendikaların, siyasi veya ideolojik amaç açısından sorun yaratmayacak “sağlam” veya “mutemet” kişilerin tekeline alındığını, itiraz edenlerin veya farklı talepleri olanların “sopa” veya “havuç” ile nasıl uzaklaştırıldıklarını da biliyoruz.
Siyasi partilerin, arka bahçelerinde “fabrika ayarları”ndan sapmalara izin vermeyeceklerini biliyoruz.
TEK TOPLANMA YERİ BASK VE BAĞLI SENDİKALARDIR.
BASK’ın “Siyasi partilerin vesayetine ve boyunduruğuna karşı çıkan, piyon ve payanda olmayan, gücünü çalışanlardan alan bağımsız bir sendikacılık”ı temel ilke edinmesinin sebebi de budur...
Kamu görevlileri olarak meslek onurumuz, sosyal ve ekonomik haklarımız, özlük haklarımızın geleceği için inisiyatif alacak olan bizleriz!
Bunun için, kapısında yalvaracak parti aramıyoruz, haklılığımıza ve örgütlü mücadeleye inanıyoruz.
Parti güdümlü sendikacılıkta artık deniz bitti, partizan sendikacılığın neye mal olduğu tecrübe edildi.
Mevcutlar evrensel tanımı ile sendika değilken, toplanılacak tek yer BASK ve bağlı sendikalardır.
Herkesi BASK ve bağlı sendikaların çatısı altında toplanmaya çağırıyoruz.
Haydi…
Aydınlık geleceğimizi birlikte kuralım.
Haydi…
Şimdi BASK zamanı.”
BASK/BAĞIMSIZ YAPI-İMAR SEN BASIN BÜROSU