KAMU PERSONELİ DANIŞMA KURULUNDA KONUŞTULAR, KONUŞTULAR VE KARAR ALMADAN DAĞILDILAR.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sn. Zehra Zümrüt Selçuk’un başkanlığında toplanan, Memur-Sen, Kamu-Sen ve KESK ile yetkili sendikaların genel başkanlarının katıldığı Aralık ayı Kamu Personeli Danışma Kurulu (KPDK) toplantısı, 7 Aralık 2018 Cuma günü saat 15:00’de başladı ve yaklaşık iki buçuk saat sürdü.
Toplantı gündemsiz başladı.
Ve herhangi bir karar almadan dağıldı.
Toplantının açış konuşmasını Bakan Selçuk yaptı, 2002 yılından beri yapılanları sıraladı.
Ardından Memur-Sen genel başkanı Ali Yalçın yaklaşık 5 bin kelime kullanarak uzun bir konuşma yaptı.
Sırasıyla Kamu-Sen genel başkanı Önder Kahveci ile KESK yönetim kurulu üyesi Elif Çuhadar da birer konuşma yaptı.
Bu konuşmalardan sonra toplantı sona erdi.
Konfederasyon ve sendikaların sayfalarında yer alan ve toplantıya sundukları yalanını savurdukları talep listeleri, masaya bırakıldı (kendi ifadeleri ile sunuldu).
BASK OLARAK NE DEMİŞTİ?
Toplantı öncesinde bağlı olduğumuz BASK Konfederasyonu yayımladığı bildirilerde, toplantının haftanın son günü üstelik saat 15:00’de yapılacak olmasını manidar bulmuştu.
Haftanın ve günün yorgunluğu, gündemin ağırlığına zarar vermesin, demişti.
Dinlemediler.
Yanılmadık.
Mart ayında da (29 Mart 2018) Perşembe günü saat 16:00’da başlamış ve 2 saat sürmüştü.
Gündemi belirleyin, demişti.
Gündemsiz toplandılar ve dağıldılar.
Mart ayında da aynısı olmuştu.
Ders almadılar.
Bu kez ve en azından bir kez Hükumet karşısında işbirliği içinde olun, ayrı telden çalmayın, önceki yıllarda yaptığınız hataları tekrarlamayın, okunması bile günleri alacak metinlerle değil, aranızda anlaşacağınız ve memurların acil çözüm beklediği temel konuların görüşülmesini ve karara bağlanmasını sağlayın, demişti.
Aldırmadılar.
Kırmızı çizgilerinizi koruyun, demişti.
Kırmızı çizgileri yokmuş.
Gündemi saptırmayın, toplantıyı sabote etmeyin, demişti.
Anlamadılar.
Hükumetin yaklaşımını erken farkedip ya toplantıyı hemen terkedin ya da istediğiniz kararlar çıkmadan toplantıyı terketmeyin, demişti.
Umursamadılar.
Sadece konuşmak istediler.
Konuştular, konuştular, konuştular…
Sadece konuştular.
Hiçbir konu karşılıklı konuşulmadı, tartışılmadı.
Dolayısıyla karar da alınmadı.
Tek bir konuda bile bir karar alınmadı.
Çok yoruldular.
Konuşmalar ve çay faslı bitince dağıldılar.
Ne 2018 enflasyon kayıpları, ne toplu sözleşme revizyonu, ne memurların ikramiye hakkı, ne katsayı ve ek gösterge adaletsizliği, ne yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılması, ne ehliyet-liyakat-sadakat, ne de diğer konular…
Milyonlarca memur ve emeklisinin beklentileri yine hüsranla başka bahara kaldı.
Hepsi bu.
7 Aralık 2018 KPDK toplantısının özeti bu.
Ve bu film tanıdık, 16 yıldan beri aynı senaryo.
Başrollerdekiler hiç değişmedi.
Değişmezse aynı oyun devam edecek.
KİM BUNLAR?
Neden böyle!
Merak ettik, kim bunlar?
Neden sadece konuşuyor da konuları konuşup karar almıyorlar?
Neden sadece konuşmakla yetiniyorlar?
Memurlardan yetki alıp o Kurula katılanlar kim? Bu rahatlıkları nereden kaynaklanıyor?
Neden kılları kıpırdamıyor?
BALTA SAPLARI…
Meğer memurları temsil edenler arasında, en düşük memur aylığı alan yokmuş…
Hizmetli, veri hazırlama kontrol işletmeni, bilgisayar işletmeni veya memur aylığına talim eden yokmuş…
Teknisyen, tekniker, mühendis aylığı alan yokmuş…
Ebe, hemşire, doktor aylığı alan yokmuş…
İmam, müezzin, vaiz yokmuş…
Sözleşmelisi, kadrolusu ile öğretmen de yokmuş…
Bu liste uzayıp gidiyor…
Aslında yukarıda saydıklarımızdan “yokmuş” dediklerimiz, var ama başka kılığa girmişler.
Hangi kılığa?
Ormanda ağaç kesen baltaya “sapı bizden” diye öfkelenen ağaçlar misali.
“Balta sapı” kılığına girmişler.
Geldikleri yerleri unutmuşlar.
MASAYA OTURANLARIN AYLIKLARI NE KADAR?
Masaya oturan yetkili sendikalar, Tüzük ve genel kurul kararları ile genel başkan ve yönetim kurulu üyelerinin çıplak aylıklarını 10 bin liranın üzerine çekmişler.
Kimi “en yüksek devlet memuru aylığı”na endekslemiş, ki Başbakanlık müsteşarıdır. Herhangi bir müsteşarın Temmuz 2018 için net aylığı 11.978,00 TL’dir.
Kimi sözleşmeli personel ücret tavanının iki katına endekslemiş, ki Temmuz 2018 için 6.455,55 TL x 2 =12.911,10 TL’dir.
Kimileri “genel müdür aylığı”na endekslemiş, k, Temmuz 2018 için 10.507,00 TL’dir.
Kimileri de “en yüksek Devlet memuru aylığı”na endekslemiş, 12.450,00 TL.
Memurlara ikramiye isteyemeyenler, tüzüklerine hizmet tazminatı adı altında ikramiye koymayı da unutmamışlar.
Dedik ya bunlar çıplak ücretler.
Hatırlayalım ki, bekar için en düşük devlet memuru aylığı Temmuz 2018 için 2.794,00 TL, evli eşi çalışmayan 2 çocuklu için (yani aile ve çocuk yardımı ile birlikte) ise 3.133,00 TL’dir.
Memur-Sen her ay açlık ve yoksulluk sınırı da açıklıyor: 4 kişilik bir aile için Kasım 2018 dönemi açlık sınırı 2.224,22 TL, yoksulluk sınırı ise 6.201,50 TL.
Başka söze gerek yok.
Bu yüzden yetkinin el değiştirmesi gerekir diyoruz!
Bu yüzden Bağımsız Yapı-İmar Sen’e yetki istiyoruz.
Bu yüzden BASK ve bağlı sendikalara yetki istiyoruz.