14 AĞUSTOS KADER GÜNÜ: HÜKUMET TEKLİFLERİ REDDERSE MEMUR SEN NE YAPACAK?
14 AĞUSTOS PAZARTESİ, TOPLU SÖZLEŞMEDE KADER GÜNÜ:
- HÜKUMET TEKLİFLERİ KABUL EDECEK Mİ?
- SENDİKALAR EYLEM KARARI ALACAK MI?
- YOKSA YİNE “YETMEZ AMA EVET” Mİ DİYECEKLER?
Tarihin garip cilvesi; 2015 Ağustos ayındaki toplu sözleşme görüşmelerinde de aynı şey olmuştu.
Kamu İşvereni kendi teklifini 14 Ağustos günü sendikalara bildirmişti.
Yani Hükumet 2015 yılında da 22 günlük sürecin 14 günü, yani üçte ikisini çalmıştı.
Ve Hükumet 14 Ağustosa % 4 + 4 ile gelmişti. Üstelik memurlardan 83 gün önce kamu işçilerine 2015 yılı için diğer iyileştirmeler ve 500 TL’lik Denge Ödeneğinin dışında % 6 + 5 vermişti. Göstermelik pazarlıklar sonrası kamu işçilerinin 2015 yılı için sadece ücret artışları için aldığını Memur-Sen’e bir yıl sonrası için lütfetmişti.
Lütfetmişti diyoruz çünkü Memur-Sen’in sesini yükseltmesi veya itiraz etmesi mümkün değildi.
Yine aynı senaryo. Oyuncular da aynı.
Bir an düşünelim: Yarın Hükumet Memur-Sen’in tekliflerini karşılamazsa ne olacak?
Eylem Planı var mı? Yok.
Eylem kararı alabilecek mi? Hayır.
Ne yapacak? “YETMEZ AMA EVET” diyecek.
Memur-Sen 14 gündür hazırlık yapıyor?
Ne hazırlığı?
Geçmiş 16 yıllık toplu pazarlık deneyimi göstermektedir ki; pazarlığa oturan yetkili sendikalar iktidarın elini bükecek kararlılığa sahip değillerse, eylem güçleri yoksa veya başta üyeleri olmak üzere çalışanları peşkeş çekecek iseler, 4688 sayılı Yasanın 28 inci maddesinin “Görüşün!” dediği, başta İKRAMİYE olmak üzere 17 başlığın dışına çıkarak, pazarlıkları sulandırarak memurların sorunları olan ama toplu sözleşme kapsamında olmayan ve her zaman çözülebilecek popülist konulara yönelmektedirler.
Nitekim 1 Ağustos günü de aynı şey olmuştur. Konuşulması gereken konulara 14 gün ara verilmiş ve altın değerindeki 14 gün –ki toplam pazarlık süresinin üçte ikisidir- heba edilerek sözüm ona 658 madde -sonradan 338 indirilmiş ya, nasıl olduysa- gündeme oturtularak, akıllarınca memurun zekasıyla alay ediyorlar.
O 658 sorun ortada dururken, yetkili sendikaların bugüne kadar nerelerde oldukları sorgulanmalıdır.
Nasıl oluyor da, Başbakanla, bakanlarla her gün kol kola resim çektirenler çok basit konuları bugüne kadar çözememiş, pazarlık konusu haline getirmişler ve toplu pazarlık masasına sunabilmişlerdir?
Bu ne utanmazlık, bu ne aymazlık, bu ne densizliktir?
Şimdi 14 Ağustos gününü bekliyoruz.
Umalım ki şeytanın bacağı bu kez kırılsın!