Görüşmede kendilerini kabul ettiği için teşekkür eden  Genel Başkan Bayram Zengin;

“14 Mayıs 2018 günü ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması ve elçiliğini taşımasını Gazze’de protesto eden sivil ve silahsız Filistinlilerden aralarında 8 aylık bebeğin de bulunduğu 62 kişinin şehit edilmesi ve  binlerce kişinin yaralanmasını nefretle lanetliyor, şahsınızda Filistin halkına ve İslam dünyasına başsağlığı diliyoruz.

Bizim için İsrail artık devlet olmaktan çıkmış, bir terör örgütü haline gelmiştir.

14 Mayıs katliamı  bunun son örneğidir.

Katliamın Ramazan arifesinde olması ayrı ve ağır bir tahriktir.

İsrail saldırısı, BM ve uluslararası sözleşmelerinde ifadesini bulan barışçı toplanma hakkının açık bir ihlalidir.

İsrail gücünü ABD’den almaktadır.

ABD, 2017 Aralık ayının başında aldığı büyükelçiliğini Kudümse taşıma kararı, Ortadoğu’da yeni ve bitmeyecek kanlı bir hesaplaşma ve boğazlaşmanın işaret fişeği idi. O karar ve taşınmamın gerçekleştirilmesi açık bir savaş kışkırtıcılığıdır.

Elçiliği taşıma sıradan diplomatik bir işlem değildir. Bilerek ve isteyerek alınmış bir savaş kışkırtıcılığı kararıdır.

O kararı da, Kudüs’ün başkent olması kararını da tanımıyoruz.

ABD Ortadoğu’yu karıştırmak için savaş kışkırtıcılığı yapmaktadır.

Bunun için  İsrail’i  işbirlikçi olarak kullanmaktadır.

Başkan Trump’ın kızı ve Yahudi asıllı damadının elçilik açılışını yapması  hem bunun bir göstergesi hem de ağır ve açık bir tahriktir.

Bu nedenle İsrail, ABD’nin Ortadoğu’daki   savaş taşeronudur. Emperyalizmin ileri karakoludur.

ABD Ortadoğu’yu, Ortadoğu’daki her ülkeyi Suriyeleştirmek, her halkı Filistinleştirmek ve mültecileştirmek siyaseti ile emperyalist emellerini gerçekleştirmek istemektedir.

Filistin halkı 70 yıldan beri hem kendi vatanında hem ona yakın ülkede mülteci olarak yaşamaktadır.

Bu duruma son verilmelidir.

Kudüs sorununu  sadece İsrail ve Filistin arasındaki bir sorun olarak görmüyoruz.

Ve Kudüs sadece Müslümanların sorunu da değildir.

Kudüs; üç dinin mukaddes beldesi olması nedeniyle her müslümanın, her hristiyanın ve her musevinin sorunudur.

Şimdi yeni bir mücadele başlatılmalıdır.

BM Güvenlik Konseyi, başta Avrupa Konseyi ve İslam İşbirliği Teşkilatı olmak üzere tüm uluslararası ve bölgesel kuruluşları, sivil toplum örgütlerini harekete geçirilmelidir.

ABD’ne karşı başta ekonomik olmak üzere her türlü ambargo

Şu andan itibaren tüm uluslararası toplantıların, konferansların, ve benzeri etkinliklerin ana gündem maddesi olarak canlı tutulmalı, ABD ve İsrail kararından vazgeçinceye, Kudüs özgürlüğüne kavuşuncaya kadar mücadele devam ettirilmelidir.

Bu çerçevede dünyada barış isteyen herkesi, her sivil toplum örgütünü ve her devleti ABD ve İsrail’i protesto etmeye ve aktif tavır koymaya, İsrail BM kararlarına uyup işgal ettiği bölgelerden geri çekilinceye kadar mücadeleye çağırıyoruz.”

Tüm varlığımızla Filistin halkının yanındayız.

Bu arada şunu özellikle belirtmek istiyorum:

Türkiye’de 1-16 Mayıs  Engelliler Haftası olarak kutlanırken, iki ayağını İsrail Saldırısında kaybetmiş ve ölüm kusan silahlara karşı elindeki sapanı ile vatanını savunurken şehit düşen İbrahim Süreyya’yı da rahmetle anıyoruz.

BASK olarak; İsrail’in Gazze katliamını lanetliyor, şehitleri saygıyla anıyor, yaralılara acil şifa, Filistin Halkına ve İslam alemine başsağlığı diliyoruz.” dedi.

BASK Heyetinin ziyaretinden çok memnun olduğunu ifade eden Büyükelçisi Faed Mustafa;

“Türkiye’de Filistinlilerin haklı davasına verilen destek ve İsrail katliamına karşı verilen tepki memnuniyet vericidir.

Türkiye bizim için herhangi bir ülke değil, Filistin’in ağabeyidir.

Türkiye’nin yaralıların bir kısmını tedavi için Türkiye’ye getirecek olması çok sevindiricidir.

Filistin halkı mücadelesini sürdürecektir.

Yalnız olmadığımızı biliyoruz.

Desteğinize minnettarız.

Gazze şehitlerine rahmet diliyorum” dedi.