BASK\'A BAĞLI BAĞIMSIZ DİYANET HİZMET-SEN\'DEN BİR HUKUK ZAFERİ DAHA

BAĞIMSIZ DİYANET HİZMET-SEN 4-B KADROYA ATANANA“SÜREKLİ GÖREV YOLLUĞU ÖDENMEMESİ HUKUKA AYKIRIDIR.”   Ankara 17. İdare Mahkemesi, sözleşmeli personel iken daimi kadroya atanan personele sürekli görev yolluğu ödenmesine ilişkin olarak Bağımsız Diyanet Hizmet-Sen Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Faruk Çetin tarafından açılan davada,  sürekli görev yolluğu ödenmesi talebini reddeden Erbaa Kaymakamlığı aleyhine açılan davada, Mahkeme Erbaa kaymakamlığı kararının hukuka aykırı olduğuna karar verdi. Tokat ili Erbaa ilçesi müftülüğünde  sözleşmeli imam-hatip olarak çalışırken Reşadiye ilçe Müftülüğüne kadrolu  imam-hatip olarak atanan Faruk Çetin, görev yeri  değişikliği nedeniyle hak ettiği sürekli görev yolluğunun ödenmesini  istemiş, bu talebin Erbaa Kaymakamlığı tarafından reddedilmesi üzerine Ankara 17. İdare mahkemesi nezdinde dava açılmıştı. Konu ile ilgili bir açıklama yapan Bağımsız Diyanet Hizmet-Sen Genel Başkanı Ömer Lapçın; benzer sorunların Türkiye’nin bir çok ilinde yaşandığını, yüzlerce din görevlisinin mağdur edildiğini belirterek kararın örnek olmasını ve mahkeme kararına gerek olmadan sürekli görev yolluklarının ödenmesini istedi. Bağımsız Diyanet Hizmet-Sen Genel Başkanı Ömer Lapçın açıklamasında şu hususlara yer verdi: “Diyanet personeli arasında, sürekli görev yolluğu ödenmesi ile ilgili sorun yüzlerce, bazı dönemlerde binlerce kişiyi ilgilendirmektedir. Diyanet personeli valilik veya kaymakamlık emrinde çalıştığı için, yolluk talepleri vali veya kaymakamlıklar tarafından reddedilmektedir. Oysa mahkeme kararında açıkça belirtildiği gibi, atanan personelin yeni görev yerine gitmek ve göreve başlayabilmek için bir takım giderlerin yapılması zorunludur. Çünkü evinizi ve ailenizi taşıyorsunuz. Bu giderler kamu hizmetinin yürütülmesinden kaynaklandığı için yasa gereği kamu idaresi tarafından karşılanmalıdır. Kamu idaresinin, ödemenin yapılmaması şeklindeki yanlış ve hukuka aykırı uygulamaları, yargıdan dönmektedir. Kamu görevlilerinin yasal haklarını alabilmek için mahkemeye başvurmak zorunda kalmaları bizleri yaralamaktadır. Ortada emsal niteliğinde Danıştay kararları da vardır. Temennimiz Başbakanlığın veya Maliye Bakanlığının bir genelge yayımlayarak benzer hukuksuzların yaşanmasının önlenmesidir. Çünkü her dava idareye mahkeme masrafları ve avukat masrafları şeklinde ek külfet yüklemektedir. Böylece kamu görevlileri de çalıştıkları kurum ile mahkemelik olmaktan kurtulacaklardır”